7 Mayıs 2010 Cuma

Bu Bir Bunalım Yazısıdır

Yarın sabahtan yola çıkıyoruz. Ankara'ya birinin düğününe gidiyoruz. Bu düğün yüzünden en iyi arkadaşlarımdan birinin düğününe gidemiyorum. Demin konuştum kızla , mutluluklar diledim. Bilmiyorum onun umrunda mı ama ben çok üzülüyorum onu gelinliği ile göremeyeceğim için. Kısmet değilmiş. Yuh artık bu cümleyi de kurdum iyice annem oldum.
Bir de üstüne iki tabak fırın makarna , antep fıstıklı çukulat ve yarım kavanoz nutella yedim. İyice strese girdim yarın düğüne gidiyoruz, bana şişko diyip etrafımda elele çember şeklinde dönecek bir akrabalar sürüsüyle karşılaşacağım diye. İçimden her şeye küsmek geliyor. Bahanelerin kimseye işlememesi ne kötü, kadın olmak ne kötü, sosyal ilişkiler ağı ne kötü, insanın kendisini sevmemesi ne kötü.
Tüm hayatımı değiştirdim ve 30 kg aldım çocuk yapmak için. Sonra kadının teki gelip lohusa halimle ağzıma etti. Unutmak, önemsememek istiyorum. Kadınlık hormonlarım izin vermiyor. En azından anneler gününü farklı bir yerde geçirebilmek isterdim.
Başarısız hissediyorum. 6 ayda 20 kg verdiğim halde kendimi şişko hissediyorum. Aklı mantığı yerinde bir "birey" olduğumu zannettiğim halde, kendimi yüzeysel bir kadıncıktan başka hiçbir şey gibi hissedemiyorum. Yüzümde maskeler, maskeler...
Bu ben olmamalıyım.
Yüzleşmekten korkmamalıyım.
Bunu okuyan birileri varsa dua etsin şu lanet düğünü atlatayım.

2 yorum:

  1. sen böyle mutlu musun??? umarım cevabın evettir öyleyse geri kalan her şeyi ama her şeyi boşveeeeer...

    YanıtlaSil
  2. vermişsin kiloları bebek de büyüyor tadını çıkar boşver...

    YanıtlaSil