18 Ocak 2010 Pazartesi

Çok Üzdüler Beniii


Bazen hakikatten insanların karşısındakini acıtmaktan aldıkları zevki anlayamıyorum. Sanırım herkes karşısındakini kendi gibi bildiği için oluyor böyle. Benim bir insanı incitmek en büyük korkumdur mesela, çünkü üzülen bir kalbi çok zor tamir edersiniz, hatta bazen geri dönülemez derecede kırarsınız karşınızdaki insanı. Böyle bir hata yapmaktan çok korkarım . Her insanın incinmeye müsait zayıf noktaları vardır, hepimizin kendiyle ilgili açık noktası vardır.

Ben genelde zayıf noktalarımı saklamaya çalışırım, itiraf ediyorum. Güçsüz olmak istemem, herşeye gülen neşeli pozitif bir insan olmaktan mutluyumdur genelde. Üzüntülü insan rolünü yakıştıramam kendime.

Ama işte bazen olmuyor demek ki, bazen zayıf noktalarınız dışarıdaki insanların görebileceği kadar açıkta duruyor. Bazen savunmasız ve güçsüz oluyorsunuz.

Doğumdan sonra kendime gelmeye çalıştığım bir süreçteyim. Doğuma tam 30 kg alarak girdim, 2 ayda 14 kg'i gitti. Yavaş yavaş, haftada yarım kilo- bir kilo veriyorum. Emzirdiğim için fazla zorlayamıyorum tabii. Bir de bebekle uğraştığım için saçım başım üstüm dökülüyor, ben de farkındayım bunun. Bu geçici bir süreç diye düşünmeye çalışıyor, neşemi motivasyonumu düşürmemeye gayret ediyorum.

Bir kadının hayatında en güçsüz savunmasız olduğu dönemmiş doğum sonrası , bunu anladım. Ve benim kocamın sevimli ablası bu dönemde sanırım beni en çok üzecek lafları söylemeyi başardı.

Haftasonu önce eski fotoğraflarıma bakarken, aa kız gencecikmiş ne kadar yıprandı yaşlandı dedi. Bu arada fotolar da 2 sene öncesinin. Bir de eve alınacak yardımcı kadın konusunda konuşurken eşime valla bu kadınlar seni bir güzel ayartır dedi. Yani şimdi böyle yazınca komik görünüyor farkındayım ama.. yani bi üzüldüm bi üzüldüm. Dalgasını geçemeyecek kadar üzüldüm hatta. Cevap veremediğim için içime oturdu bir tur daha üzüldüm.

Bir insan nasıl karşısındakini umursamadan böyle kırar valla anlamıyorum. Tek bildiğim böyle savunmasız, güçsüz, zayıf olduğum dönemde kalkıp da bana laf sokmakla uğraşan bu kadıncağızla arama biraz mesafe koysam iyi olacak.
Üff yazmak iyi geldi.

4 yorum:

  1. Sevgili Lale Zeynep,
    Canını hiç sıkma.Hassas dönemine anlayışla yaklaşmayan herkesi de bu vesileyle kınıyorum.Terbiyeyi terbiyesizden, edebi edebsizden öğrenmek lazım.Geri dönüşü yok gibi görünse de affedip unutmalı..Mesafe en güzel çözüm ! :)

    YanıtlaSil
  2. Canım benim yazdıkların iyi geldi teşekkr ederim. gerçekten mesafe en iyi çözüm olacak sanırım.

    YanıtlaSil
  3. ben bu durumda sessiz kalamam iş kocaya düşüyor bi bakma koca payını vermezse bana düşer.enikimsenin üzmesine izin verme.sessiz kalınca her yerde üzerine gelinir.bu böyledir her zaman.o kocanın sevimli ablası nasıl görünüyor acaba.misilleme yoluna ne dersin peki aynı şeyide sen ona yap mesela.ayrıca böyle abuk şeyleri kafana takma sütün kesilir mazallah.doğumdan bi 6 7 ay sonra vücut kendini toplayıp sıkılaşır.bu durum 2 seneyi bulur.işte yaraların iyileşmesi vücut toparlaması derken.bebeğin 2 yaşına geldiğinde sende eşki formuna kavuşursun.bende ilk oğlumda 30 kilo aldım şimdi 57 kiloyum.üstelik 56 kiloda hamile kalmıştım.peşinden bi doğum daha yaptım düşün.

    YanıtlaSil
  4. Serpil, hayatım resmen moral oldun bana, sağolasın. Ben de biliyorum zaman istiyor doğumdan sonra toparlanmak, kolay değil yepyeni bir düzen bir hayata adapte oluyoruz. Kendime zaman tanıycam, bak ne güzel sen eski kilona dönmüşsün işte, dönülüyor demek ki...

    YanıtlaSil