2 Ekim 2009 Cuma

En Bulaşıcı ve Tehlikeli Mikrop




Domuz gribinin ve bilumum başka bulaşıcı hastalığın dünyayı yokedeceği günü komplo teorisyenleriyle kolkola bekleyeduralım, ben kimsenin pek farkında olmadığı bulaşıcı başka bir mikroptan bahsedeceğim. Çocuklukta kaptığımız bu mikrop , genellikle bize ailemiz tarafından bulaştırılıyor, çoğu zaman tedavisi mümkün olmuyor ve hasarları kalıcı oluyor, gelişmiş ülkelerde artık tedavisine daha rahat ulaşılabiliyor olsa da, bizimkisi gibi gelişmekte olan ülkelerde filan tehlike inanılmaz boyutlarda.


Neden bahsediyor bu manyak diyorsanız, "elalemneder" isimli bu mikropla sizi tanıştırmak isterim, ki siz zaten onu yıllardır tanıyorsunuz. Hepimiz hareketlerimizi bu mikroba göre yönlendiriyoruz, hayatımızı ona göre yaşıyoruz. Kanımıza girdi mi bir daha çıkmayan bu pislik sayesinde, aklımıza gelip de hoşumuza giden her fikri, düşünceyi, yeniliği bir de "elalemneder" filtresinden geçiriyoruz. Herkesin içinde başka biri, dışında başka biri var.


Çıkıp bağırmak istiyorum, ben hiç bir şey demem rahat olun diye ama elalem dediğin sırf benden oluşmuyor. Kendimi çok özgür zannettiğim anlarda bile "şöyle görünmeliyim" " böyle bilinmeliyim" derken yakalıyorum. Bu mikrop bir bulaştı mı sanırım insan bir daha hiç tam olarak iyileşemiyor.


Ben bunun korkunç olduğunu düşündüm, kendim için de bu mikroba karşı biraz da olsa bağışıklık kazanmaya çalışmaktan başka yapacak bir şey gelemdi aklıma. Bu yazıyı okuyanlar, belki siz de en azından mikrobu kapmış olduğunuzu kabul ederek işe başlayabilirsiniz.


He, bir de yapabileceğim şu var, oğlum isterse pijamayla sokağa çıksın, ister sokakta pipisini karıştıran 3 yaşında küçük bir manyak olsun ya da isterse yemeklerden önce tatlı yesin. Elalem ona hiçbir şey demeyecek, lafı olan da gelip bana konuşsun!


1 yorum:

  1. ciddi olarak söylüyorum, kimsenin ne yaptığıyla da ilgilenmem benim için ne dediğiyle de.

    YanıtlaSil