
Kısa Kısa notlar...
- Oturduğum yerden kalkamıyor, yere düşen hiç birşeyi yerden kaldıramıyor, yatakta sağdan sola dönerken bildiğimiz acı çekiyorum. İstediğim gibi hareket edip acı çekmemek şu an için bir lüks
- Abartısız yarım saatte bir işiyorum .
- Bebek artık içimde kafasına göre takılıyor, sağa sola savruluyor, kendini ordan buraya zıplatıyor ve bazen kafasını tehlikeli bir biçimde aşağıya doğru ittiriyor. Bebek çok çılgınsın ama çarşamba sabaha kadar beklemelisin.
- Ayaklarım iki şekilsiz yastığa benziyor. Nikah yüzüğüm parmağımın birinci boğumuna kadar bile gelmiyor. Ayrıca bir teyzeymişcesine gıdılandım .
- Saçlarım uzun zamandır olmadığı kadar gürleşti ve uzadı ve bir tek tel bile dökülmüyor.
- Hayatımda yemediğim tatlıyı yiyorum. Evde tatlı olmayınca hüzünleniyorum.
- Hayattan tek bir beklentim var.
- Genel anesteziden ürküyorum. Ölürsem kalırsam diye uyutulmadan önce son bir sigara içsem mi diyorum. Bırakalı üç sene olmasına rağmen son bir sigara içmeden ölürsem gözüm açık gider mi diyorum..
- Artık bebekle tanışmak istiyorum.
- Beni görüp " Hehehe son rahat günlerin anan ağlayacak, hayatın değişecek, mahfoldun kızım sen " mealinde konuşan tüm çocuklu karılar . Size tek bir lafım var .. Fak yu , Fak yu and Fak yu !
- Kuruntular ve pimpiriklerle uğraşıp duruyorum. Pozitif düşünce kazanır diyorum, let it be diyorum ve çok uzatmıyorum bu kuruntuları.
- İçinden gelen olursa Çarşamba sabahı bana dua etsin, valla sanıyorum ihtiyacım var.