18 Temmuz 2009 Cumartesi

Sigara da Onu Bırakabileceğime Hiç İnanmamıştı


Sigarayla 15 yaşında tanıştık. Samimi ve havalı bir arkadaş gibiydi. Onunla gizli gizli buluşuyor, sinirimi, isyanımı onunla paylaşıyordum. Çekmecelerimin arka cephelerini boş sigara paketlerinin kapladığı lise yılları bitip, üniversite için İstanbul'a gelince benim havalı dostum, yakamı bırakmayan sarsak bir arkadaşa dönüştü. Artık onu içmemi engelleyecek kimse yoktu, zaten zamanla anladım ki engellemeye kimsenin gücü de yetmeyecekti. Sabah sigara, yemekten sonra sigara, muhabbet ederken sigara, çayın kahvenin yanında sigara, sonracıma, ders çalışırken sigara, kavga ettikten sonra, ağladıktan sonra, biri bir dedikodu anlatırken sigara, yatmadan önce sigarası, uykum kaçtı sigarası...Ben artık iki kuruş öğrenci paramla sigaranın köpeğiydim. Beni bırakıp bir yere gitmeye niyeti yoktu. Ve gerçekten asi yada havalı değildik, sadece pis pis kokuyorduk artık.

Seneler geçti , okulu bitirip işe başladım, aşk acısı, kredi kartı borcu, yalnız yaşanan evde can sıkıntısı sadece sigara ve ben vardık. Çoğu zaman kendimi kandırırdım. Mesela ; Bırakmaya gerek yoktu azaltacaktım. Ya da bir gün nasılsa bırakacaktım . Sigarayı bırakınca kilo alıyordu insan değil mi, önce birkaç kilo vermeliydim. Bu bunalımlı dönemimde sigaraya nasıl elveda derdim ?

Tabii pek çok başarısız denemem de oldu. Sabahtan bırakıp akşama başlamam, hastalandığım birkaç gün bırakıp, hafta bitmeden tütmem gibi. Beynimde karar vermem yetmiyor muydu, karar veriyordum işte, daha ne yapmalıydım ki...Olmuyordu işte, değil sigarayı bırakmak , yatmadan önce evde sigara kalmamışsa uyumayı bile beceremiyor, bazen deli danalar gibi sokaklarda açık tekel arıyordum.. Zavallıydım ve elimden birşey gelmiyordu.

Uzun zaman sigaranın zararlarıyla ilgili yazılar okudum. Akciğer kanseri hastalarının ciğer filmlerine baktım. Kültablası yalamadım ama iğrenmek için kokladım. Sigarayı bırakacak iradeyi gösterirsem hayatımı değiştirecek iradeye de sahip olacağımı kendime söyledim durdum. Hastalık, nefessiz kalma , kanser, hepsiyle kendimi korkuttum ama işe yaramadı. Sonra bir gün birşey oldu ve sanırım benim için sigara ile ilişkimiz o anda değişti.

Ofiste 30 'lu yaşlarda bir kız işe başladı. Yaşında çok çok daha büyük gösteriyordu, özellikle göz kenarlarındaki kırışıklıklar bir zamanlar varolan gençliği yüzünden silip atmıştı. Ofisteki samimi arkadaşlarımdan biri kızla tanıştıktan sonra , "Sigara kadınları mahvediyor şekerim" dedi. Ben "Nasıl yani?" diye sorunca da, şöyle bir şey dedi "Etrafındaki 30 yaş üzeri kadınlara bak, sigara kullanıp kullanmadıklarını çok kolay anlarsın"

Sonra ben bir süre böyle duman avcısı gibi kadınların yaşını ve sigara içip içmediklerini tahmin etmeye başladım. Sonuç;

Onu bunu bilmem kardeşim, bir kadın 30 unun üzerindeyse ve sigara bağımlısıysa bunu kırışmış göz kenarlarından, dudağının kenarlarındaki buruşukluklardan , sarkmış yüz hatlarından anlayabilirsiniz ! İstediği kadar havalı endamlı, uzun boylu renkli gözlü olsun, yüzündeki kolajen denen maddeyi sigara yok ettiği için burun hatlarından öne doğru akan yanaklar bir anda sigara bağımlısı kadınlara 5 yaş birden ekleyiveriyor.

Sizin de basit gözlemlerle ulaşabileceğiniz hayatın bu şaşmaz ve acımasız kanunu , belki de sadece aptal bir kadın olduğum için , beni çok fena sarstı.

Önce sigaramı ince olanlarla değiştirdim, sonra anti - aging olsun diye sigaranın yanında bol vitaminli çaylar içmeye başladım, sonra sigara kokusundan rahatsız olmaya başladım. Sonra, ki o gün doğumgünümdü, kestiğimiz pastamla beraber son sigaramı içtim. Kolay olmayacağını biliyordum, ama beni çirkinleştirmesine izin vermeyecektim.

Sigarayı bıraktım diye bir cümleyi ilk bir ay kurmadım bile, kimse bilmiyordu, sigaraya çağıran iş arkadaşlarıma canımın istemediğini söylüyordum. Sevgilimin evde sigaradan bahsetmesini yasakladım. Bir süre uykularım kaçtı, soğuk soğuk terledim yatakta. Hatta bu ilk haftalardan birinde işyerinin büyük patronundan çok fena azar yedim ve ağlama krizlerine girdim. O anda bile bir sigara yakmadım, karşımda sigara içen kızın dumanını suratıma üflemesini istedim sadece. Sonra bir gün geldi, yanımda sigara içenlerden rahatsız olmaya , kokusundan tiksinmeye başladım. O anda anladım, geri döner miydim bilmiyordum , ama onu şimdilik çok fena terketmiştim.

Elimde sigara yerine meyveli çaylarla dolaştığım o ilk terkediş günlerinin üzerinden ikibuçuk sene geçti. Bazen rüyalarımda sigara içtiğimi görüyorum, bazen birisi karşımda içiyor ve canım çok fena çekiyor. Bazen yanımda sigara içen birisi geçiyor ve dumanını ciğerlerime çekince lisedeki sevgilimle karşılaşmış gibi buruk buruk gülümsüyorum. Evet bebeğim, belki de başlarım bilmiyorum , ama şimdilik hissettiğim bu kontrol ve irade gücünün hiç bir şeyle değişmesini istemediğim..

Sigara, lisemizin arka duvarı, ergenlik odamın penceresi, yurt günlerimin sabahlara kadar süren muhabbet geceleri, öğrenci evimin komunite günleri, hiç bitmeyecek zannettiğim acılar, üzüntüler... Biliyorum, sen de seni bırakabileceğime hiç inanmamıştın.

Doğrusu şu ki; ben de bu kadar güçlü olduğumu seni terkedebilince anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder