22 Mart 2010 Pazartesi

Kısa Kısa

- Kadıköy Acıbadem Hastanesi'nde tüm kızlar, hemşire olsun doktor olsun ve hatta ne idüğü belirsiz takım elbiseliler olsun, neden bu kadar süslüsünüz? Bu bir kurum kanunu mu ? Ve neden hepiniz delicesine parfüm kokuyorsunuz ? Başınızda parfüm sıkmayıp makyaj yapmayınca dayak atan müdürler mi var? Neyse , hastaneden çıkş yaptığımız için çok mutluyum ve bunları görmezden gelebilirim. Gene de bebekle yatan hasta odasına yarım saatte bir günaydın diye bağırarak giren çalışan profili ağır makyajlarıyla Adana pavyonu ambiyansı yaratmadı değil.
- Eski çocuk doktorumuz Tamer Bey, yemin ederim seni çok seviyordum. Ama artık taşındık ve çok uzaksın, ayrıca da o cep telefonu açmamak için bir yemin etmiş gibisin. Yollarımızı ayırmamızın zamanı geldi..
Yeni çocuk doktorumuz İlkay Hanım. Ahu Tuğba'ya benziyorsun ve kadın doktorlara güvenmememe rağmen ben de güven duygusu uyandırdın . Hadi bismillah.
- Sevgili kayınvalidemler, Ankara'ya düğüne aynı arabada bir bebek ve beş kişi gitmemiz biraz yalan olur şimdiden söyliyim. Uçağa biner yarım saatte Ankara'ya giderim.
- Saat 4 buçuktan sonra yemek yemiyorum ve haftada bir kilo veriyorum. Saat 4 buçuğa kadar da ne bulursam yiyorum. Bakalım nereye kadar.
- Sevimli bakıcı ablamız, sen sallamasan da bu bebek uyuyordu dertsiz başımıza dert açtın yaaa.
İşte öyle böyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder